25 temmuz
Özen'le
görüşüyorum. Merhum, Şeref Turhan’ın oğlu Özen. 13 sene önce vefat eden
babasını unutamıyor Özen.
Neden bir parka ismi verilmedi, diyor.
Ben de Özen gibi düşünüyorum. İkimizin dışında aynı görüşü taşıyanlar var elbette.
Şeref Turhan güçlü bir şairdi. Bu, yalnız benim görüşüm değil, şiirden anlayan çokları beğenirdi onu. Hani şiirini okuduğumuzda başka şirini aradığımız şairlerdendi Şeref Turhan.
Özen’in düşünceler çok güzel. Yerinde bir tespit, yerinde bir söylem. Ama duyan kim. Değer ölçen nerede? İsimleri parklara, cadde sokaklara vesair yerlere verilen sanat adamlarını, düşünürleri küçümsemiyorum, diyor Özen. Ben de öyle. Kimseyi küçümseme hakkımız yok. Doğduğu, yaşadığı sokağa, hani eve gidip gelirken gördüğümüz sokağa verilseydi bile, diye ekliyor Özen. Gam yemezdik. Sağ olsunlar gazeteci arkadaşlar, babamın dostları çok uğraştılar. Uğraşma hak arama şekline dönüştü. Böyle mi olması gerekirdi. Olmamalıydı elbet. Ama istenmeyen oldu işte.
Neden bir parka ismi verilmedi, diyor.
Ben de Özen gibi düşünüyorum. İkimizin dışında aynı görüşü taşıyanlar var elbette.
Şeref Turhan güçlü bir şairdi. Bu, yalnız benim görüşüm değil, şiirden anlayan çokları beğenirdi onu. Hani şiirini okuduğumuzda başka şirini aradığımız şairlerdendi Şeref Turhan.
Özen’in düşünceler çok güzel. Yerinde bir tespit, yerinde bir söylem. Ama duyan kim. Değer ölçen nerede? İsimleri parklara, cadde sokaklara vesair yerlere verilen sanat adamlarını, düşünürleri küçümsemiyorum, diyor Özen. Ben de öyle. Kimseyi küçümseme hakkımız yok. Doğduğu, yaşadığı sokağa, hani eve gidip gelirken gördüğümüz sokağa verilseydi bile, diye ekliyor Özen. Gam yemezdik. Sağ olsunlar gazeteci arkadaşlar, babamın dostları çok uğraştılar. Uğraşma hak arama şekline dönüştü. Böyle mi olması gerekirdi. Olmamalıydı elbet. Ama istenmeyen oldu işte.
Sonra bana
dönüyor: Kütüphanede araştırma yapma
işinden vaz mı geçeceksin diyor Özen.
Hayır, diyorum ben. Ona kütüphaneden geldiğimi söyleyince konuşmasını
bırakıyor. Bana bakıyor.
Garipsediği belli. Bu kaçıncı gitmem diyorum. Aradıklarımı bulamıyorum. Aradıklarım, eski tarihli gazeteler. Geçenlerde Serdar bey söyledi, birkaç sene öncesine kadar araştırma yapmış. Aylarca gidip gelmiş kütüphaneye. Elindeki işi bırakıyor. Evet, matbaa sıcak oluyor diyor. Asıl konuya geçmesi uzun sürmüyor. Babam yıl boyunca çıkan gazeteleri her yılın sonunda 7 takım ciltlememi önerirdi. 3 takımını kütüphaneye teslim ederdim. Bir gün soracağım Kütüphane yetkililerine. Işık gazeteleri nerede? Diyeceğim.
Garipsediği belli. Bu kaçıncı gitmem diyorum. Aradıklarımı bulamıyorum. Aradıklarım, eski tarihli gazeteler. Geçenlerde Serdar bey söyledi, birkaç sene öncesine kadar araştırma yapmış. Aylarca gidip gelmiş kütüphaneye. Elindeki işi bırakıyor. Evet, matbaa sıcak oluyor diyor. Asıl konuya geçmesi uzun sürmüyor. Babam yıl boyunca çıkan gazeteleri her yılın sonunda 7 takım ciltlememi önerirdi. 3 takımını kütüphaneye teslim ederdim. Bir gün soracağım Kütüphane yetkililerine. Işık gazeteleri nerede? Diyeceğim.
Hani, Valiğin
arşivine göndermişti beni Yılmaz araştırma yapmam için. Oradaki arşiv görevlisi
bana: Yakın yıllara kadar duruyordu. Sonra kağıt yapılmak üzere SEKA’ya
gönderdik demişti.