Bu Blogda Ara

23 Eylül 2016 Cuma

YORUM

23 Eylül 2016 

Gecenin Üç Vakti

ÇİÇEKLER ile ilgili görsel sonucu

Uyanıyor ve arkadaşlarımdan günün ilk eylemine kalkanları arıyorum. Hem de çok net görüyorum. ‘Bre arkadaş şimdi bu da nereden çıktı’ demeyin. Bunlar önemli şeyler, dedim ya, hem de çok net görüyorum. Aramalarımda umduklarımı bulamıyorum ama ummadıklarım telefonumda. Yaşına binaen, göreve gidecek… İşte böylelerini Rahmanın emrini uyguluyor, buluyorum. Bunlardan biri de Hanım Kız, yaşına binaen, görevi icabı… kalkmasa ayıplayan olmazdı sanırım. Ama yükselen imanı, derecesi buna fırsat vermiyor.

Seher Vakti
Yağmur yağacağını sanmıyorum. 

Gün Doğarken
Güneşin doğma vakti ama yağmur git git hızlanıyor. Mehmet gitti bile.  O ıslanmaktan kurtuldu. Ben ıslansam da, sırılsıklam olsam da mutluyum.
Bir apartmanın duldasına sığındım. Yarım saatten beri buradayım.
Bir hanım, çocuğu ile geçiyor. Arkasından yaşlı genç adamlar geliyor. Selam veriyorlar.
Yağmur dinecek gibi değil. Şimdi hafifledi. Simidimi yedim ama bitiremedim.
Eve geldiğimde ıslanmıştım ya, sırılsıklam değildim.

İşrak Vakti

Sosyal medyadayım. Dün yaptığım iki yorum dikkatimi çekiyor. 
1 YORUM: Hanım kız diyor ki;  Hemşirem kahve yapmış ama çikilota yok.
Ben de: “kahve - çikolata gibi birbirine çok yakışan ikiliyle gönlü memnun etmek elbette güzel, ” diye yorumluyorum.
Sonra bu yorumu silmeliyim diye düşünüyorum. Nedeni, yorumun gönderi sahibi tarafından beğenilmemiş olması.  

2. YORUM

Sonra, Erdal Şahin isimli arkadaşım: 
"Artık sabahlar soğuk, şimdi sonbahar.
Sararmış yapraklar bir veda hazırlığında şimdi ve hazan mevsiminde tüm ayrılıklar hüzün renginde…
Bu sabah göğümüz…/ e.ş . "

Erdal Şahin’in bir dizesinin bir kısmını alıyor ve altına kendi görüşümü ekliyorum:  “Sararmış yapraklar bir veda hazırlığında...(e. ş .)”
Güzel dizelerin sahibi şair kutlanmalı.
 ÇİÇEKLER ile ilgili görsel sonucu


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder