ŞABAN
HAZİRAN 1973
Şaban’la sınava
gittik. Ta Ankara’lara. Dilerim bereketli bir sınav olur. Bereketli olur da,
iyi birer yerleri tuttururuz.
Eski senelerdeki
sınavlarda genellikle yakın zamanlarda olan olaylardan da sorular gelirdi. Hiç
unutmam, gece otobüsle Ankara'ya gelirken vefat eden ünlü bir şair, sabah sınav sorusu olmuştu.
Çalıştığım kurumda
hizmet içi eğitim için Ankara’ya gidiyorduk. Akşam haberlerinde, iki ilçenin il
olduğunu duyduk. Sabahleyin sınavda;
“son hangi iller,” diye, soru geldi. .
İnsanın senelerce
önce izini kaybettiği bir arkadaşıyla (bu, okul arkadaşı olabileceği gibi,
mahalle arkadaşı, çocukluk arkadaşı, v.s… olabilir.) karşılaştığında yüreğine
yüklenen heyecan ne kadar dayanılmaz oluyor.
Dönüşte, Göksun’a
geldiğimizde otobüsün arka kapısından Vakkas Mehmet biniyor. Beraberinde oğlu
Nazif’te var. Vakkas Mehmet, beni tanıyor. Tanıyor işte, önde olmama, gece
olmasına rağmen tanıyor işte. Oğluna Kayseri’lere dünür gitmişmiş. Sanırım işi başarmış. Başarmış çünkü bu gözlerinden
okunuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder