Yaz aylarından yararlanıp kısa vadeli sakal bırakan Cevat’ın (5) yüzündeki kızıl kıllar beni ( belki başkalarını da ) mutmain ediyor. Ürperirim sakaldan. Titrerim sakaldan. Benim gibiler de sünnet ve yasaları düşünerek titrerler. Başkaları da tiksintiden.
-------
O, kuşlarını uçurdu, Adem
Turan gibi.
Kuşların intiharı bir başka
oluyor. Güvencesi olmayan, yaşamdan zevk alamayan, ileriyi göremeyen kuşlar
intihar ederler. Uçmayı kanat çırpma olarak bilenlerdir bunlar.
Osmaniye Köyü: Adem Turan’ın
oğlu, babasının benim için imzaladığı kitabı elimden kaptı. Heyecanla kitabı
karıştırdı. Aşina olduğu sayfayı açtı ve tevellütle ilgili şiiri buldu. Yaşına
binaen zor da olsa okudu.
Cevat sordu: “Senin adın Ali
mi?”
“Evet” dedi masum dudaklar.
(Ne yazık ki, imzalı bu
kitapla birlikte aldığım notlarımı da yitirdim. Önemli notlarımı.) Bir ulusal
TV. muhabiri köylü çocuklardan birini yakaladı. Yakaladığı çocuk için adres
kartı imzaladı.
İlgimi çeken bu olaydan
sonra,
‘Dağlar ve Kuşlar ’ şairine pintiştim.
‘Bana o şiiri imzalayıp
vermelisin,’ dedim.
Şu anda şiir önümde.
Çerçevelettirdim şiiri.
İmzalı ve çerçeveli bir
şiir.
İşte şiirden bir bölüm:
“Arzum Kaf dağında bir kuş
Kah serçe olur kapı önünde
Kah azgın bir kartal
Uça uça yorulmuş”(7)
-----------------------------------
(1) Şair Ersin Özarslan’a
ait.
(2) A. Kemal N. İle Kamil
Doruk.
(3) Arif Eren’e ait 2 mısra.
(4) A. Vahap Akbaş’a ait
rubai.
(5) Cevat Akkanat.
(6) Cevat Akkanat’ın
Yalnızardıç’ta yayınlanan gazelinden alıtı.
(7) Ersin Özarslan’a ait
Dağlar ve Kuşlar isimli şiirinden. Enfes bulduğum bu şiiri zamanla 4’lükler
şeklinde yayınlayacağım.
*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder